24 Mart 2015 Salı

Teşekkür yazısı


Nedense yazmaya karşı uzun zamandır çok çekimserim. Kalemi elime aldığım zaman dahi beynimdeki hiçbir kelime akmıyor kâğıda. Aksine direniyor, anlam veremediğim bir şekilde inat ediyor. Hâlbuki beynimde dönüp dolaşan, içimi huzursuz eden o kadar çok şey var ki, kısa bir süredir desem öyle de değil. Hatta çok çok fazla uzun bir süredir. Sorguladığım, kabullenemediğim bin türlü şey var en başında. Kendime dair sorguladıklarımsa, bir elin parmağı kadar belki. Hala kendimden bir parçaymış gibi davrandığım birtakım insanlar var. Önceliklerimin başında gelen insanlar her biri. Kardeşim dediğim, beni yanıltmayan insanlar. Her insanın doğumundan ölümüne kadar yoldaşlık ettiği başkaları vardır; benim yolumda engel olanlar olduğu gibi, aydınlatanlar da var. En son mezuniyetimde arkadaşlarım için uzun, upuzun bir yazı yazmıştım sanırım. Bunun da gidişatı o yöne ilerliyor. Aslına bakarsak, şu an eksikliğini çektiğim şeyleri saymaya kalktım mı, en başa arkadaşı koyabilirim. Aradığım şeylerin karşılığını burada bulamıyorum ya da belki hiç aramıyorumdur. Bu açıdan hiç bakmamıştım diyebilirim. Her neyse, yol diyordum. Yolumdaki engelleri kaldırmama yardımcı olanlar olduğu sürece başımın kolay kolay öne eğileceğini düşünmüyorum. Hatta kendimi bazen o kadar şanslı hissediyorum ki. Ta en başında, yani üniversite için hazırlanırken, üniversite okuyan herkesten dinlediğim bin türlü zorlukları dinledikçe kendime öğütler veriyordum. Kimseye güvenme. Başlı başına bir yaşam tarzı olacağını nereden bilebilirdim? ‘Kimseye güvenme.’ Bu iki kelimelik kısa cümlenin aslında tüm dünya için bir yaşam tarzı olduğunu yaşayarak öğrenmeliydim. Benim çok sevmediğim bir huyum var, tam bu yaşam tarzıyla çelişecek bir huy hem de. İnsanlara tanıdığım an güvenmek gibi bir huy. Tam şöyle bir şey: bir insana yüz puanlık bir güven veriyorsun, tam tamına yüz puan, yani tamamen güvenmek. Daha sonra yavaş yavaş onu tanımaya başlıyorsun. Güvenini ne kadar hak etmiş onu mu tartıyorsun artık nedir, ben de bilemiyorum. Eksildiğini gördükçe, sorgulamalar başlıyor. Kendime çok güvenen bir insan değilimdir, pasif bir tanım belki ama gerçekten kendime karşı gerektiğinden daha az bir güven besliyorum sanırım. Fakat gel gör ki, bu verdiğim tam güvene karşılık, sonunda pek az olumsuz sonuçla karşılaştığımı düşünüyorum. Tabii ki, yine de ölçüp biçme işlerini bir kenara koyunca, yani yüzeysel bir bakışla bakınca bunun sonu ne iyiye çıkıyor ne de kötüye. En azından kaybettiğim bir şey olmadığı için üzülüyorum, kazanmaksa çok istediğim bir şey değil zaten. Ben katılmaktan yanayım sanırım, katılmak gerçekten daha önemli gibi. Anlamsız. Oldukça saçma. Ne olursa olsun, bu böyle. Güvendiğinde bunları düşünmüyorsun, çünkü zaten güvenmiş oluyorsun. Güvendiğin bir insanı neden sorgulayasın ki? Güvendiğin bir insan sana neden kötülük yapsın? Yapıyormuş. Tam da "Palyaço" gibi işte. Bir insan neden senin günahını alsın ki? Alıyormuş. Bir insan sana neden yalan söylesin ki? Söylüyormuş. Herkes yalan söyler, sadece kimisi az kimisi çok. Yalnız bir fark vardır ki, kimisi kırmamak için söyler, kimisi de kırmak için. Yine de sonuç hep aynı, yalan yalandır. Ötesi yok. Neyse, sen de almadın mı bazen diye soruyorum kendime, evet aldım. Belki ben de birilerinin güvenini kırdım. Belki ben de birilerinin bana olan güvenini sorgulamasına sebep oldum. Hangimiz o ak kaşığız ki zaten. Her insan iyiliklerini tartıya koyduğunda kötülükleri de öbür tarafa koymalı. Yaşamın gerçeği bu işte tam olarak, mutluluk ve mutsuzluk nasıl birbirini tamamlayan iki şey ise, iyilik ve kötülük de öyle. Güven ve güvensizlik de öyle. Olumsuzluk ekleri insanın başına neler neler açıyor değil mi? Keşke sadece kelimeye gelmekle kalsaydı, hayatımıza girdiğinde işler değişiyor. Birbirini tamamlayan bütün olumlu ve olumsuz şey bir araya geldiğinde gerçek oluşuyor işte, insan hayatındaki sadece bir kelime olsa bile, tamamını oluşturduğu kısa ve öz olan tek bir kelime; Güven. Her ne kadar sonunda başarısız olabilme ihtimalim oldukça yüksek olsa da, can çıkmadıkça huy çıkmıyor. Her şeye rağmen hayatımda en çok sevindiğim, hatta en büyük başarım olduğuna inandığım tek bir şey var; güvenimi sarsmayan, benim için önemli olan birçok kişi var. Değer verdiklerim, beni iyi hissettiren insanlar. On dokuz yıllık yaşamımın üzerine yemin ediyorum ki, değer verdiğiniz için, sizin gibilerine sahip olduğum için inanılmaz mutluyum. Şu hayattaki belki de en iyi yaptığım şey, size güvenmekti. Güvenimi kırmadığınız için binlerce kez teşekkürler. Gelelim başarısız olan birkaç kişiye, siz de sağ olun be. Gülerek sona doğru yaklaşıyorum, herkesi iyi ki var. Özellikle benim için üç kişi var ki, siz olmasanız yeminle eksik kalırdım. Mutlulukla karışmış bir huzuru içimde hissederek söylüyorum ki, çoğu zaman yanlış anlaşılan ben umarım yine yanlış anlaşılmamışımdır. En sevmediğim huylardan bir başkası da bu, farkında olmayarak yaptığım eşekliklerin haddi hesabı yok. Hepsi için de tekrar af diliyorum, ama mazur görün, farkında olsaydım zaten yapmazdım. Bu da böyle bir çelişki işte.

 Çok manidar bir şiirle bitiriyorum.


çünkü sessizce yaşanmalı her şey
bir devrim sessizce olmalı mesela
ve her sözcüğüne inanmalı bir palyaçonun

 bir palyaço neden yalan söylesin ki
ben palyaço olsaydım söylemezdim
marangoz olsaydım da söylemezdim
ben insan olsaydım yalan söylemezdim

12 yorum:

  1. Yanıtlar
    1. rastgele basmış olsan da teşekkürler........

      Sil
  2. Yüreğine, kalbine belki de önemlisi kalemine saglik.Çok güzel anlatmissin bazi şeyleri, devamini görebilmek ümidiyle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hepimizin yüreğine sağlık. Siz benim yanımda olduğunuz sürece yazmaya devam edeceğim inşallah :)

      Sil
  3. Ben niye böyle tanımlayamadım kıskanclıgı...cok güzel yazıyorsun devam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kıskançlık demeyelim biz ona, beğenmek diyelim. Çok teşekkürler beğendiğin için :)

      Sil
  4. Tebrik ederim, kendini okutan bir yazi. Kalemine saglik...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, senin de kalbine sağlık :)

      Sil
  5. Seni sevdik biz.. Yazılarınla, edebiyatında.. Yazamasaydin da severdik ama yazdın bizi, biz seni başka sevdik.. Asu'n

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allahım bu ne güzel bir yorum. Cansın be, çok mutlu oldum tekrar tekrar teşekkür ediyorum iyi ki varsın :)

      Sil
  6. çok güzel bir ruhun var be! beslemeye devam et onu. sakın pes etme. bir tanesin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzelliklerim yanımda olduğu sürece durmam ki ben, devam ederim :)

      Sil