26 Mayıs 2014 Pazartesi

"yaşamak bir tıkırtıydı, aldırmadılar"

Yılların rüzgarı yüzüme delicesine çarptıkça içimdeki çocuğu da büyüttü. Salıncakta sallanarak en deli dolu haline bürünmesi gereken çocuk, günbegün hüzne cöküyor, yüzünde belirli belirsiz hafif mi hafif bir tebessümle en güzel yaşının derinliğine bakıyordu.


Çocukluğunu yaşamatmadığım, her bir derdimi içime atarak onun gençliğini de elinden aldığım için küs.

Değişiyordum, farkındaydım.
Rüzgar kendi yüzüme de vuruyor, içimdeki her bir duygunun yaprağı titreyerek ürperiyordu. Düşüyordu birer birer, içime dökülüyordu hepsi.
Değişiyor, dinginleşiyordum.


1 yorum:

  1. "yalnız bu satırı okudum ya, bir hazan düştü gönlüne, bir bahar esti çehreme desem abartı olmaz. o denli hoş anlatmışsın ki lafızlarında. yok. sadece senin için demedim bunu hatta sana kıyasla okumadım yazgını. genel olarak düşünüp okudum. evet, değişiyoruz, değişiyor her şey. aynı kalmaz hiç bir şey. tükenir gider bir hazan vakti solan yaprak misali. doğar gelir bir bahar mevsimi esen ruhayla savrulan tomurcuk emsali."

    benim için oldukça önemli yere sahip olmaya başlayan bi arkadaş

    YanıtlaSil